Socrates Journal of Interdisciplinary Social Studies

EXAMINATION OF TEACHERS' VIEWS ON SCHOOL SAFETY

Sat, 05 Oct 2024 00:00:00 +0300

In this research, it is aimed to determine teachers' views on school safety. In addition, it is also aimed to determine whether teachers' views on school safety show a significant difference according to various variables. In line with the stated aims, the survey model was preferred as a method in the research. The sample of the study consists of a total of 468 teachers working at various levels of education. Two data collection tools were used in the study. The first of the data collection tools is the ‘Personal Information Form’ which includes the demographic information of the teachers participating in the research; the second is the ‘School Safety Scale’. The research data collected with the aforementioned data collection tools were analysed using parametric tests due to their normal distribution. In the analysis phase, arithmetic mean and standard deviation calculations were used as descriptive statistical methods, and ‘Independent Samples t-Test’ and ‘One-Way Analysis of Variance’ were used as inferential statistical methods by showing differences according to variables. In the study, it was determined that there were significant differences in teachers' views on school safety according to the number of students in the school, the type of school and the teaching style of the school.

TARİHSEL GELİŞİMDEN MEVCUT YAPIYA: TÜRKİYE’DE KAMU PERSONEL EĞİTİMİ

Mehmet ARSLANTAŞ, Ömer KARAÖMERLİOĞLU, Mehmet ATOM, Yusuf ÖZKILINÇ — Sat, 05 Oct 2024 00:00:00 +0300

Çalışmanın amacı Türkiye’de kamu personeli eğitiminin tarihsel gelişiminin ve mevcut yapısının incelenmesi, bu kapsamda var olan sorunların tespit edilerek çözüm önerilerinin geliştirilmesidir. Kamu yönetiminin temel varlığı topluma kamu hizmetini sunabilmektir. Kamu yönetiminde kamusal mal ve hizmetlerin üretilmesi kamu görevlileri bir diğer ifade ile kamu personelleri tarafından gerçekleşmektedir. Kamu yönetiminin insan unsurunu oluşturur. Kamu hizmetlerinin ve politikalarının hayata geçirilmesinde çok önemli işlevlere sahiptir. Bu nedenle kamuda nitelikli bir kamu hizmetinin sunulabilmesi için; kamu personeli eğitiminin dikkate alınması ve topluma karşı var olan büyük bir sorumluluğun etkin ve verimli bir şekilde hayata geçirilmesi sağlanmalıdır. Tarihsel süreç içerisinde bakıldığında kamu personel eğitiminin Osmanlı’dan günümüze köklü bir geçmişi vardır. Osmanlı’da kamu personeli eğitiminin verildiği ve yönetici sınıfın yetiştirildiği Enderun Mektebi’nde uygulamalı ve teorik eğitimler verilmiştir. 19.yy’ın ikinci yarısı ile yerini Mekteb-i Mülkiye’ye bırakmıştır. Cumhuriyet ile birlikte kamu personeli eğitiminde yeni kurumların inşa edildiği görülmüştür. Günümüzde ise geleneksel yapıların modern yapılara kendisini bıraktığı devletin ihtiyaç duyduğu kamu personelleri üniversiteler aracılığı ile karşılanır olmuştur. Tarihsel süreçte Batı’nın örnek aldığı özgün bir kamu personeli eğitiminin verildiği Enderun Mektebi’nden Batı örnek alınarak oluşturulmuş bir eğitim yapısına önemli bir değişim kendisini göstermekte ve hissettirmektedir. Türk tarihinde bakıldığında kamu personeli eğitmek için açılan kurumlar ihtiyaçlarla orantılı olarak artarak günümüzdeki şeklini almıştır. Günümüzde kamu personeli eğitiminin kurumsal yapısı mevcut kurumlarla şekillenmiş işleyiş olarak teorik kaldığı, pratik ile kendisini tam anlamıyla buluşturulamadığı tespiti yapılmıştır. Kamu personeli eğitimi uygulanmasında karşılaşılan sorunların tespit edilmesiyle birlikte özgünlüğe sahip bir eğitim müessesesinin oluşmadığını işaret etmiştir. Çalışma nitel araştırma yöntemlerinden içerik analizi tekniği ile desenlenmiştir. Çalışmanın araştırma sorusunu Türk Kamu personel eğitiminin tarihsel süreçte geçirdiği aşamalar nelerdir? Sorusu oluşturmuştur.

Anahtar Kelimeler: Kamu, Kamu Personeli, Eğitim, Hizmet, Nitelik, Verim.

THE ROLE OF ORGANISATIONAL IMAGE IN THE EFFECT OF CORPORATE SOCIAL RESPONSIBILITY ON EMPLOYEE LOYALTY

Ufuk BEKTAŞ — Sat, 05 Oct 2024 00:00:00 +0300

This study aims to examine the role of organisational image in the impact of corporate social responsibility (CSR) on employee engagement. It is widely accepted in the literature that CSR practices increase employees' emotional attachment to the organisation and their commitment to their jobs. However, the mediating role of organisational image in this relationship has not yet been fully clarified. In this context, a systematic literature analysis was conducted by adopting a qualitative research approach. In national and international academic databases, 50 studies published in the last 20 years using the keywords ‘corporate social responsibility’, ‘employee engagement’ and ‘organisational image’ were examined in detail. As a result of the analyses, it was found that CSR practices positively affect organisational image and this positive image increases employee engagement. It is seen that organisational image plays a mediating role in the relationship between CSR and employee engagement and this effect can be explained within the framework of social identity theory. The study provides theoretical and practical contributions to the literature by addressing the effects of CSR practices and organisational image on employee engagement in depth. As a result, effective implementation of CSR strategies and strengthening organisational image are critical for organisations to increase employee engagement.

BANKING IN THE METAVERSE ERA: OPPORTUNITIES, CHALLENGES, AND FUTURE DIRECTIONS

Faika Selcen AKILLIOĞLU — Sat, 05 Oct 2024 00:00:00 +0300

This research focuses on how the metaverse is poised to revolutionize the banking sector by introducing new opportunities and challenges. The metaverse, defined as a virtual environment where users can interact through digital avatars, is seen as a significant next step in digital transformation for financial institutions. Early innovations in digital banking have paved the way for current advancements in cryptocurrencies, blockchain, and decentralized finance (DeFi), which are now being integrated into the metaverse. Key players like Meta, Decentraland, and Sandbox are developing platforms where banks can establish virtual branches, offering a more immersive customer experience with services such as virtual asset management, NFTs, and crypto banking. The study also addresses the risks and challenges associated with metaverse banking. Issues such as data privacy, security, and regulatory hurdles, particularly concerning Anti-Money Laundering (AML) and Know Your Customer (KYC) compliance, are highlighted as significant concerns. The potential for fraud and the need for robust regulatory frameworks are crucial for securing trust in these virtual financial spaces. Additionally, ethical and social implications, such as financial inclusion and the digital divide, are explored. The report emphasizes the need for equitable access to these new services while considering the possible loss of traditional banking jobs due to automation. In conclusion, the paper predicts that traditional banks will need to collaborate with technology firms to adapt to the metaverse. These partnerships will likely give rise to new business models, significantly impacting global finance. The metaverse’s long-term potential could redefine how banking services are delivered, expanding accessibility and enhancing customer interaction. Future research should focus on the socio-economic impact of this transformation, particularly its effect on financial inclusion and regulatory policies.

İLKOKUL BİRİNCİ SINIF ÖĞRENCİLERİNİN OKUMA-YAZMA DURUMLARININ OKUL ÖNCESİ EĞİTİMİ ALMA DEĞİŞKENİNE GÖRE DEĞERLENDİRİLMESİ

Emine ÇULHAOĞLU, İhsan ÇULHAOĞLU, Nilgün KESİK, İnan KOKARGÜL — Sat, 05 Oct 2024 00:00:00 +0300

Araştırmada okul öncesi eğitimi alma değişkenine göre ilkokul birinci sınıf öğrencilerinin okuma-yazma durumlarının değerlendirmesi amaçlanmaktadır. Belirtilen amaç doğrultusunda yapılan araştırmada tarama modelinden yöntem olarak yararlanılmıştır. Araştırmanın örneklemini 2023-2024 eğitim-öğretim yılında amaçlı örnekleme yöntemlerinden “benzeşik örnekleme” tekniğiyle belirlenen iki ilkokulda toplam 203 ilkokul birinci sınıf öğrencisi oluşturmaktadır. Araştırmada veri toplama aracı olarak “Anne ve Babalara Yönelik Bilgi Formu” ve “Okuma ve Yazma Ölçeği”, “Okumaya Yönelik Tutum Ölçeği”, “Yazma Tutum Ölçeği” kullanılmıştır. Araştırmada veri toplama araçları ile toplanan verilerin normal dağılım şartını yerine getirmemesinden dolayı analiz aşamasında non-parametrik testlerden Mann Whitney-U testinden yararlanılmıştır. Araştırmada örneklemde yer alan öğrencilerin okuma ve yazma durumlarının okul öncesi eğitim alma değişkenine göre istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık göstermediği belirlenmiştir. Ayrıca araştırmada örneklemde yer alan öğrencilerin okuma ve yazma tutumlarının okul öncesi eğitim alma değişkenine göre istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık gösterdiği belirlenmiştir.

THE EFFECT OF THE CHILDREN’S YOGA PROGRAM APPLIED TO PEDIATRIC ONCOLOGY PATIENTS ON THE CHILD’S QUALITY OF LIFE AND CORTISOL LEVELS

Ecem OKSAL GÜNEŞ, Şenay ÇETİNKAYA — Sun, 06 Oct 2024 00:00:00 +0300

The study was conducted experimentally in the form of pre-test and post-test with 30 controls, 30 study group children who were 8-18 age and treated on 19.01.2020- 19.08.2020 in the Pediatric Oncology/Hematology service of a hospital in Mersin with their parents, in order to investigate the effect of children’s yoga program on the quality of life and cortisol levels of pediatric oncology patients. Ethics committee, institutional and parental consent was obtained. Data were collected using a questionnaire, the Children’s Quality of Life Scale, and the cortisol kit. Participants filled out the “Children’s Quality of Life Scale” Child and Parent Form before the 3-week (6 sessions) yoga program and salivary cortisol samples were taken from the children. These procedures were repeated after the yoga program. At the end of the intervention, the child report total score of the study group increased from 55.58±15.06 to 70.83±10.22, and the parent score increased from 53.73±14.29 to 70.47±11.83. The child report total score of the control group decreased from 49.67±13.71 to 44.13±16.77, and the parent score decreased from 49.17±15.28 to 37.93±13.96 (p<0.05). In the reports of children (Cronbach α: 0.904-0.943) and parents (Cronbach α: 0.888-0.939), the answers to the scale questions were found to be highly reliable. It was observed that cortisol values decreased from 3.18±2.11 to 2.26±1.92 in the study group and increased from 2.45±2.15 to 2.64±2.08 in the control group (p<0.05). The study found positive results in increasing the quality of life of pediatric oncology patients and reducing their stress. In order to help pediatric oncology patients improve their quality of life and reduce their stress, it is recommended that pediatric health and disease nurses integrate yoga practice into care plans while providing care to their patients, and establishing children’s yoga areas where yoga practices can be practiced in hospitals’ pediatric oncology services.

EĞİTİM BİLİMLERİ ALANINDA YAPAY ZEKÂ KONULU BİLİMSEL YAYINLARIN EĞİLİMLERİ: BİBLİYOMETRİK BİR İNCELEME

Semih DİKMEN, Ferhat BAHÇECİ — Wed, 23 Oct 2024 00:00:00 +0300

Bu çalışma eğitim bilimleri alanında yapay zekâ (YZ) konulu bilimsel yayınların eğilimlerini bibliyometrik bir perspektifle incelemeyi amaçlamaktadır. Bibliyometrik analiz yöntemi, bilimsel yayınlar arasındaki genel eğilimleri ve bu yayınlar arasındaki ilişkileri alanyazındaki veriler üzerinden incelemektedir. Yapay zekâ, eğitimde bireyselleştirilmiş öğrenme ve eğitim yönetimini geliştirme açısından büyük bir potansiyele sahiptir. Alanyazında eğitimde yapay zekânın kullanımıyla ilgili yapılan çalışmaların sayısı artan bir eğilim göstermektedir. Bu bağlamda mevcut çalışmada, yapay zekâ ve eğitim üzerine yapılan bilimsel çalışmaların üretkenliği, atıf performansı, yazar işbirlikleri, yayının yapıldığı ülkeler ve anahtar kelimeler arasındaki ilişkiler analiz edilmiştir. Araştırma kapsamında kullanılan meta veriler Web of Science veri tabanından elde edilmiştir. Elde edilen veriler VOSviewer yazılımı kullanılarak bibliyometrik haritalama analizi yapılmıştır. Bulgular yapay zekâ ile ilgili araştırmaların özellikle Çin ve ABD'de yoğunlaştığını, anahtar kelime analizlerinin ise "makine öğrenimi", "öğrenci performansı" ve "eğitim yönetimi" gibi temaların öne çıktığını göstermektedir. Eğitimde yapay zekânın artan önemi ve bu teknolojinin sunduğu fırsatlar, gelecek çalışmalar için önemli bir araştırma alanı oluşturmaktadır.

MEYERHOLD’UN TİYATRODAKİ PERFORMANS DÜŞÜNCELERİ

Atakan ASLAN — Wed, 23 Oct 2024 00:00:00 +0300

Bu makale, Rus yönetmen Weswald Meyerhold'un performans teorileri ve düşüncelerinin 20. yüzyılın ilk yarısındaki oluşumu ve evrimini ele almaktadır. XIX. yüzyılın sonlarında Konstantin Stanislavski ve Nemiroviç Dançenko tarafından kurulan "Moskova Sanat Tiyatrosu", tiyatro alanında yeni gelişmelere yol açtı. Ayrıca Meyerhold'un Sembolik Tiyatro, Statik Tiyatro, Şiirsel Tiyatro, Stylization Tiyatronun (Metodist Tiyatro) performans özelliklerini ve kurallarını tanıma ve tanıtma alanındaki çabalarının yanı sıra sahne alanının sınırlarını ve çerçevelerini keşfetme ve yapılandırmacı dekorasyonu kullanma konusundaki cesaretinden de bahsedilmektedir. Bu makalede Meyerhold'un "Yazar ve Yaratıcı Yönetmen" konusundaki düşünce ve teorik ilkeleri ve yönetmen olarak dramaturji ilkelerinin sahnede nasıl uygulanacağı tartışılmaktadır. Ayrıca makalede Meyerhold'un oyunculuğa, özellikle de "Biomechanics (Biyomekanik)" yönteme ilişkin görüşleri ele alınmaktadır. Meyerhold, sahne ile seyirciyi bir araya getirerek, simgeci, grotesk ve konstrüktivist öelere yer verir. Makalede Meyerhold, Stanislavski'nin psikolojik oyunculuk anlayışından nasıl yararlandığını ve fiziksel hareketin önemli bir rol oynadığı biyomekanik oyunculuğu korurmasından bahs edilmiştir.

YAZMACILIK VE GÜNCEL SANAT YORUMLARI

Özlem GÖK, Cihan Şule KÜLÜK — Wed, 23 Oct 2024 00:00:00 +0300

Tokat yazmacılığı, geleneksel Türk halk sanatlarının önemli bir parçası olup, köklü geçmişiyle kültürel mirasımızda önemli bir yer tutmaktadır. Günümüzde bu geleneksel zanaat, güncel sanat dünyasında da kendine yer bulmaktadır. Bu bağlamda, sanatçı ve akademisyen Müge Akçakoca’nın üretimleri, Tokat yazmacılığının güncel yorumlarla nasıl dönüştüğünü ve zenginleştiğini gösteren önemli örnekler sunmaktadır. Akçakoca, Tokat yazmacılığını çağdaş bakış açısıyla ele alarak, geleneksel teknikleri sanatın dinamikleriyle birleştirmiştir. Kendi tasarladığı özgün motif ve kalıplar, geleneksel desenleri yeni formlarla birleştirerek, bu zanaatın sınırlarını genişletmiştir. Akçakoca'nın yaklaşımı, yazmacılığın sadece tekstil değil, aynı zamanda baskı resim sanatıyla da ilişkisini yeniden vurgular. Sanatçının üretimlerinde geleneksel motiflerin yerini, sanatçının vegan yaşam felsefesini yansıtan ve hayvan haklarını savunan imgeler almaktadır. Bu yaklaşımla sanatçı, yalnızca sanatsal bir üretim gerçekleştirmekle kalmayıp, aynı zamanda toplumsal bir noktaya değinmekte ve sanatını, hayvan hakları hareketinin bir aracı olarak kullanmaktadır. Sanatçının bu bağlamda oluşturduğu “HİÇBİRŞEY” başlığında 2018 ve “HİÇBİRYER” başlığında 2019 yıllarında açmış olduğu iki kişisel sergisi bulunmaktadır. Bu kişisel sergiler daha sonra aynı başlıkla 2019 ve 2022 Didim Vegfest’te ikinci defa sergilenmiştir. Kültürel mirasımız yazmacılığın güncel sanat anlamında yorumlarını içeren bu sergilerdeki üretimlerin eleştirel okumalarının yapıldığı bu araştırmada, geleneksel yazmacılık teknikleri ve baskı resim sanatının tekstil sanatıyla birleştiği noktalar ele alınmıştır. Bu araştırma, Müge Akçakoca’nın Tokat yazmacılığında kullanılan geleneksel teknikleri kendi sanat pratiğine güncel yorumlarla nasıl yansıttığını ve zanaatın güncel sanatta nasıl yeniden yorumlandığını ve zenginleştiğini ortaya koyacaktır.