Socrates Journal of Interdisciplinary Social Studies https://socratesjournal.org/index.php/pub <p>Socrates Journal of Interdisciplinary Social Stadies, Akademik Paylaşım Platformu Eğitim Ltd. Şti. kapsamında, Akademik Paylaşım Platformu Yayınevi tarafından yayınlanan açık erişimli, hakemli, uluslararası bir dergidir.</p> <p>2014 yılından bu yana yayın yapan ve dünya genelinde birçok akademisyeni bir araya getiren bu platform, disiplinler arası bir buluşma noktasıdır.</p> <p>Temel amacımız uluslararası akademisyenlere entelektüel bir platform sağlamaktır. Antropolojiden ekonomiye, dilbilimden sanat tarihine, beşeri ve sosyal bilimlerdeki öncü çalışmaları ile; sosyolojiden psikolojiye, halkla ilişkilerden uluslararası ilişkilere, kriminolojiden kadın çalışmalarına kadar geniş bir yelpazede, derinlemesine inceleme ve çeşitlilik sunarak bu zengin içeriklerin uluslararası arenada öne çıkmasını sağlıyoruz. </p> <p>Orijinal makalelerden teknik notlara, kapsamlı vaka çalışmalarından kitap incelemelerine kadar Socrates Journal, çeşitli yayın türleriyle bilgi paylaşımını desteklemektedir.</p> <p>Socrates Journal of Interdisciplinary Social Stadies editörleri olarak, sizlerin kıymetli çalışmalarına ev sahipliği yapmaktan ve akademik yolculuğunuzda sizlere destek olmaktan onur duyarız.</p> Akademik Paylaşım Platformu Eğitim Ltd. Şti. tr-TR Socrates Journal of Interdisciplinary Social Studies 2757-5519 BEYOĞLU’NUN BATILILAŞMA DÖNEMİNDE GEÇİRDİĞİ EVRELER https://socratesjournal.org/index.php/pub/article/view/413 <p>Bu çalışma Beyoğlu’nun, Batılılaşma sürecinde yaşadığı değişim ve dönüşüm boyutlarını ele alarak temel sonucunda ise Batılılaşmasını genel hatlarıyla incelemektedir. Bu perspektifte Batılılaşma, diğer bir deyişle ise modernleşme hareketlerinin bölgenin yaşam tarzını etkilediği görülmektedir. Temel olarak dönemin o günkü adıyla Pera bölgesinde yaşayan halkın, modernleşme süreçleri ve söz konusu bölgenin dönem içinde kabuk değişimi anlatılmaktadır. Böylelikle çalışma kapsamında küçük bir Avrupa modeli olan Beyoğlu’nun, Batılılaşma evreleri ele alınmaktadır. Tarihte değişim evrelerinin; kültür-sanat ve mimariye etkisinin dışında günlük hayat rutinlerini de etkilediği bilinmektedir. Bu çerçevede Batı’yla sıkı ilişkiler içinde olan elçilikleri vasıtasıyla Beyoğlu’nun somut tarihi izleri, geçmişi anlamlandırmada kaynaklık etmektedir. Osmanlı’nın bahsi geçen dönem içerisindeki başkenti olan İstanbul’un sahip olduğu konumu ve Batılılaşma sürecinde önemi ile Beyoğlu’nun 19. Yüzyıl döneminin mekanları, silueti, yaşam tarzı hakkında hangi süreçlerden geçtiğine dair çıkarım yapmaktır. Bu bağlamda söz konusu bu çalışmada literatür taraması yöntemi kullanılarak genel bir kaynak ve arşiv taraması yapılmıştır. Batılılaşmanın en belirgin şekilde yaşandığı özel bir bölge olan Beyoğlu, Galata ve Pera’nın değişim sürecinde yaşam alanlarının gelişmiş kentleri örnek alınarak oluştuğu anlaşılmaktadır. Değişimin birdenbire olmayacağı gibi yönetim, halk, mekân, kültür, teknoloji gibi etkiler ile birlikte olgusal unsurların irdelendiği ve çağdaşlaşmanın gerisinde kalan altı yüz yıllık hanedanlığın değişim arayışları görülmüştür.</p> Yeliz KOCADAĞ Hülya TEZCAN Telif Hakkı (c) 2024 Socrates Journal of Interdisciplinary Social Studies https://creativecommons.org/licenses/by/4.0 2024-06-11 2024-06-11 10 42 1 12 10.5281/zenodo.11562286 TERSİNE KAYNAŞTIRMA EĞİTİMİ VEREN ÖZEL EĞİTİM VE OKUL ÖNCESİ ÖĞRETMENLERİN GÖRÜŞLERİ https://socratesjournal.org/index.php/pub/article/view/409 <p>Bu çalışmanın amacı, tersine kaynaştırma eğitimi veren özel eğitim ve okul öncesi öğretmenlerinin tersine kaynaştırma eğitimi hakkındaki görüşlerinin belirlenmesidir. Araştırmada, nitel araştırma desenlerinden “durum çalışması” modelinde planlanmıştır. Araştırmanın örneklemi amaçsal örnekleme tekniklerinden “ölçüt örnekleme” ile seçilen Ankara ili Altındağ ilçesinde Milli Eğitim Bakanlığına bağlı olarak tersine kaynaştırma eğitimi veren bir okul öncesi eğitim kurumunda görev yapmakta olan 8 özel eğitim ve 8 okul öncesi öğretmeninden oluşturmaktadır. Araştırmada literatür taraması doğrultusunda hazırlanan ve uzman görüşüne sunulan yarı yapılandırılmış görüşme formu kullanılmıştır. Görüşme formunda 11 soru yer almakta, sorulardan bir tanesi katılımcıların demografik özellikleriyle, 10 tanesi ise tersine kaynaştırma eğitimiyle ilişkilidir. Öğretmenlerin tersine kaynaştırma eğitimi hakkında görüşlerini almak amacıyla yapılan mülakat tekniği kullanılmış olup yarı yapılandırılmış görüşme formundan elde edilen veriler içerik analizine tabi tutulmuştur. Yapılan içerik analizi sonucunda tema ve bu temalarla ilişkili alt temalar oluşturulmuştur. Elde edilen bulgular doğrultusunda özel eğitim ve okul öncesi öğretmenlerinin çoğunluğunun tersine kaynaştırma eğitimi hakkında mesleklerine başladıktan sonra herhangi bir hizmet içi eğitim almadıkları tespit edilmiştir. Öğretmenler genel olarak lisans eğitimi döneminde aldıkları bilgiler doğrultusunda bu eğitimi sürdürdüklerini belirtmiştir. Bu doğrultuda öğretmenler, tersine kaynaştırma eğitimi konusunda kendilerini geliştirirken genel olarak yayın takibi, işbirliği, deneyim, tersine kaynaştırma uygulamalarının takibi, eksik olunan konunun tespit edilmesi gibi yöntemleri kullandıkları sonucuna ulaşılmıştır. Öğretmenler aynı zamanda tersine kaynaştırma sınıflarında çocuk-öğretmen ve çocuk-çocuk iletişiminde farklı yöntemler kullanarak çocukların iletişim süreçlerini destekledikleri, öğrencilerin farklı öğrenme ihtiyaçlarını karşılamak için çeşitli yöntemler kullandıklarını, günlük planlarda tersine kaynaştırma uygulamaları için esneklikte bulundukları, geri bildirim süreçlerini etkin bir şekilde kullandıkları, aileler ile sürekli olarak iletişim halinde olduklarını; tersine kaynaştırma yaklaşımını benimsemelerinin temelinde bireysel farklılıklar, fırsat eşitliği, kaynaştırmanın yetersiz kalması gibi nedenlerin etkili olduğunu belirtmiştir. Ayrıca öğretmenlerin hepsi tersine kaynaştırma uygulamalarının ülke genelinde yaygınlaştırılması gerektiğini ifade etmiştir.</p> Zülbiye ÖZKAN Vedat BAYRAKTAR Telif Hakkı (c) 2024 Socrates Journal of Interdisciplinary Social Studies https://creativecommons.org/licenses/by/4.0 2024-06-11 2024-06-11 10 42 13 35 10.5281/zenodo.11564573 SAĞLIK ALANINDA ÇALIŞANLARIN ENGELLİLERE YÖNELİK TUTUMLARI https://socratesjournal.org/index.php/pub/article/view/408 <p>Bu çalışma; sağlık alanında çalışanların engellilere yönelik tutumlarının belirlenmesi ve çeşitli değişkenlerin engellilere yönelik tutumlarda anlamlı farklılık oluşturup oluşturmadığının incelenmesi amacıyla planlanmıştır. Genel tarama yöntemi ile yapılan bu araştırmada verilerin toplanmasında Kişisel Bilgi Formu ile Şahin ve Gedik (2020) tarafından Türkçeye uyarlanan “Sağlık Hizmetlerinde Engelli Tutumları Ölçeği” kullanılmıştır. Araştırmanın çalışma grubunu araştırmaya katılmayı gönüllü olarak kabul eden 85’i kadın, 46’sı erkek olmak üzere toplam 131 sağlık alanında çalışan katılımcı oluşturmuştur. Araştırma verileri çevrimiçi olarak toplanmış ve verilerin analizinde tanımlayıcı istatistikler, t-testi, Tek Yönlü Varyans Analizi (ANOVA) kullanılmıştır. Araştırma sonucunda; sağlık alanında çalışan katılımcıların engelli hastalara yönelik olumlu tutumlarının yüksek olduğu saptanmıştır. Araştırmada gelirleri gidere eşit, bir çocuğa sahip, çalışma süresi 6-10 yıl aralığında ve engelli bir yakını bulunan katılımcıların engellilere yönelik tutum puanlarının yüksek olduğu belirlenmiştir. Ancak cinsiyet ve öğrenim durumu sağlık hizmetlerinde engelli tutumları ölçeği puanlarında anlamlı bir farklılık oluşturmamaktadır (p&gt;.05).&nbsp;</p> Nesrin AKCA Hande ŞAHİN Aygen ÇAKMAK Telif Hakkı (c) 2024 Socrates Journal of Interdisciplinary Social Studies https://creativecommons.org/licenses/by/4.0 2024-06-11 2024-06-11 10 42 36 48 10.5281/zenodo.11568913 SOSYAL DRAM KURAMINDAN ESTETİK DRAMA ANTROPOLOJİK BİR YAKLAŞIM: AYNA NÖRONLAR https://socratesjournal.org/index.php/pub/article/view/411 <p>Bu makalede sosyal drama kuramı ile estetik dram arasındaki etkileşim araştırılmıştır. Toplumların yaşam biçimini açıklayan sosyal dram kuramı antropolog Victor Turner’ın buluşudur. Turner’ın saptamasına göre sosyal dramalar yaşamın değişim noktalarındaki eşik süreçlerine odaklanır. Yaşamı yöneten normlar tehlikeye girdiğinde toplumda kriz çıkar. Kriz önlemezse derinleşerek çatışma oluşturur. Oluşan çatışmayı çözmenin tek yolu, ritüeller olarak isimlendirilen telafi mekanizmalarıdır. Sosyal dramalardaki telafi mekanizmalarını ritüeller oluştururken estetik dramdaki telafi mekanizmalarını oyun oluşur. Bu noktada sosyal dramalarla estetik dram arasında bir analoji gözlenir. Her iki telafi mekanizması da çatışma sürecinde oluşur. Oyunda çatışmanın bitirilmesi için pek çok çözüm yolu aranır. Bu arayış toplumun birer üyesi olan seyircilerin çatışma durumunu oluşturan problem üzerine düşünmesini sağlar. Böylelikle toplum izledikleri oyun aracılığıyla kendi yaşantısındaki sorunları tekrar değerlendirme fırsatı kazanır ve sosyal dramalar ile estetik dram arasında geçişli bir ilişki meydana gelir. Toplumların sosyal ilişkilerindeki gelişimini sağlayan bu ilişkinin bilimsel açıklaması insan beyninde keşfedilen ayna nöronların varlığına dayanmaktadır. Zira ayna nöronları insanın doğuştan sahip olduğu taklit, öğrenme ve empati becerilerinin oluşumunu ve beynin yeni bir şeyi öğrenme sürecini bilimsel olarak açıklar. Bunun yanında ayna nöronları bilginin hafızaya alınması ve geliştirilmesinde rol oynar. Neticesinde sosyal dramlar ile estetik dram arasındaki etkileşimin ayna nöronların varlığıyla açıklanabilmesi yaşam sanat arasındaki ilişkiyi bilimsel boyutuyla kavrayabilmek için aydınlatıcıdır.&nbsp;</p> Zeynep ERDAL Telif Hakkı (c) 2024 Socrates Journal of Interdisciplinary Social Studies https://creativecommons.org/licenses/by/4.0 2024-06-11 2024-06-11 10 42 49 59 10.5281/zenodo.11571684 ORMAN OKULLARININ SÜRDÜRÜLEBİLİR EĞİTİM VE EKOLOJİK OKURYAZARLIK ÜZERİNDEKİ ROLÜ https://socratesjournal.org/index.php/pub/article/view/414 <p>Orman okulları, sürdürülebilir eğitim ve ekolojik okuryazarlık konularında önemli bir role sahiptir. Bu eğitim modeli, doğayla iç içe bir öğrenme ortamı sunarak öğrencilerin çevresel farkındalıklarını artırmayı ve sürdürülebilir yaşam becerilerini geliştirmeyi hedefler. Türkiye’deki orman okulu uygulamaları, bu amaçlar doğrultusunda hayata geçirilmiş ve öğrencilere doğa temelli eğitim sunarak ekolojik okuryazarlıklarının artırılmasında önemli katkılar sağlamıştır.</p> <p>Sürdürülebilir eğitim, bireylerin çevresel, ekonomik ve sosyal boyutlarıyla sürdürülebilirlik konularında bilinçlenmelerini ve bu bilinç doğrultusunda yaşam tarzlarını şekillendirmelerini amaçlar. Orman okulları, sürdürülebilir eğitimi pratiğe dökerek, öğrencilere doğrudan deneyimleme ve uygulama fırsatları sunar. Bu bağlamda, Türkiye’deki orman okulu uygulamaları, öğrencilerin sürdürülebilirlik konusunda bilinçlenmelerine ve bu bilinçle hareket etmelerine olanak tanır.</p> <p>Ekolojik okuryazarlık, bireylerin ekosistemler ve insan faaliyetlerinin bu ekosistemler üzerindeki etkileri hakkında bilgi sahibi olmalarını ve bu bilgiyi yaşamlarında uygulayabilme becerisini ifade eder. Orman okulları, ekolojik okuryazarlığın geliştirilmesinde etkili bir eğitim modelidir. Türkiye’deki orman okulu uygulamaları, öğrencilere ekosistemleri yakından tanıma ve doğayla uyum içinde yaşamayı öğrenme fırsatı sunar. Bu sayede, öğrenciler doğanın döngülerini ve insan faaliyetlerinin bu döngüler üzerindeki etkilerini daha iyi anlayabilirler. Orman okulları ayrıca, öğrencilerin sürdürülebilir yaşam becerilerini geliştirmelerine de katkı sağlar. Doğa temelli eğitimler, öğrencilerin doğayla olan bağlarını güçlendirir ve onlara çevreyi koruma bilinci aşılar. Türkiye’deki orman okulu uygulamaları, öğrencilere bu becerileri kazandırarak, sürdürülebilir bir gelecek için bilinçli bireyler yetiştirilmesine katkıda bulunur.</p> <p>Sonuç olarak, orman okulları, sürdürülebilir eğitim ve ekolojik okuryazarlık konularında önemli bir role sahiptir. Türkiye’deki orman okulu uygulamaları, bu eğitim modelinin yaygınlaştırılması ve eğitim sistemine entegrasyonunun sağlanması açısından büyük bir potansiyele sahiptir. Orman okulları, öğrencilerin çevresel farkındalıklarını artırarak, sürdürülebilir yaşam becerilerini geliştirmelerine ve ekolojik okuryazarlıklarını artırmalarına olanak tanır. Bu bağlamda, orman okullarının daha fazla desteklenmesi ve yaygınlaştırılması gerektiği vurgulanmalıdır.</p> Elif KONORALP Telif Hakkı (c) 2024 Socrates Journal of Interdisciplinary Social Studies https://creativecommons.org/licenses/by/4.0 2024-06-12 2024-06-12 10 42 60 78 10.5281/zenodo.11617277 EV ÖDEVİ KONUSUNDA YAYINLANAN MAKALELERDEKİ EĞİLİMLERİN İNCELENMESİ https://socratesjournal.org/index.php/pub/article/view/415 <p>Yapılan araştırmada Türkiye’de son beş yılda ev ödevi üzerine yapılmış yayınlar çeşitli değişkenlere göre incelenmesi amaçlanmıştır. Ayrıca araştırmada ev ödevini konu alan yayınlardaki eğilimlerin benzerlikleri ve farklılıkları, aşağıda araştırma sorularında gösterilen maddeler doğrultusunda ortaya konması da amaçlanmıştır. Belirtilen amaçlar dikkate alınarak araştırmada, betimsel içerik analizi yöntemi kullanılmıştır. Araştırmanın evrenini google akademik veri tabanında dizinlenen ev ödevini konu alan yayınlar oluşturmaktadır. Araştırmada amaçlı örnekleme yöntemlerinden ölçüt örnekleme yöntemi ile belirlenen 39 yayın araştırmanın örneklem grubundaki veri kaynaklarını oluşturmaktadır. Yapılan araştırmada incelenen yayınlar ile ilgili verileri toplamak amacıyla araştırmacılar tarafından literatür taraması ve uzman görüşü alınarak “Ev Ödevini Konu Alan Yayınları İnceleme Formu” hazırlanmıştır. Araştırmanın verileri içerik analiz tekniği ile çözümlenmiştir. Araştırmada ev ödevinin konu alan yayınlarda araştırma sürecinde yöntem olarak daha çok nitel araştırma yöntemlerinin, model olarak ise durum çalışması modelinin diğer modellere göre daha fazla tercih edildiği belirlenmiştir. Türkiye’de son beş yılda ev ödevi üzerine yapılmış yayınlarda örneklem türü olarak amaçlı örnekleme, kolayda örnekleme, ölçüt örnekleme ve basit seçkisiz örnekleme yöntemlerinin tercih edildiği belirlenmiştir.</p> Hakan TİRİT Metin TÜRKMENOĞLU Derya KEYFLİ Levent BİNİCİ İrfan KILIÇ Ahmet KARAYILAN Telif Hakkı (c) 2024 Socrates Journal of Interdisciplinary Social Studies https://creativecommons.org/licenses/by/4.0 2024-06-16 2024-06-16 10 42 79 90 10.5281/zenodo.11827227 ANTRENÖR DAVRANIŞLARINI KONU ALAN YÜKSEK LİSANS TEZLERİNİN BİBLİYOMETRİK PROFİLİ https://socratesjournal.org/index.php/pub/article/view/416 <p>Bu araştırmanın amacı, antrenör davranışlarını konu alan yüksek lisans tezlerinin bibliyometrik profilini ortaya koyarak, bu alandaki akademik çalışmaların genel görünümünü sunmaktır. Bu bağlamda, araştırmada yıllara göre tez sayılarının dağılımı, üniversitelere göre dağılımları, tezlerin temel aldığı konular, kullanılan yöntemlerin çeşitliliği,&nbsp; tercih edilen model türleri, veri toplama araçları ve verilerin analizi gibi değişkenlere göre detaylı bir şekilde analiz edilmiştir. Araştırma, sistematik derleme yöntemiyle gerçekleştirilmiştir. Çalışmanın evreni; YÖK Tez veri tabanından tam metnine ulaşılabilen, Türkçe ve İngilizce olarak yayınlanmış ve Türkiye’de yapılan tez araştırmaları şeklindedir. Çalışmanın örneklemi ise; 2013 ve 2023 yıllarında (bu yılları da kapsayacak şekilde) Türkçe ve İngilizce olarak yayınlanmış antrenör davranışlarını konu alan yüksek lisans tezleridir.&nbsp; Bu bağlamda toplam 30 adet tez araştırmaya dahil edilmiştir. Elde edilen verilerin analizi doküman analizi yöntemi ile yapılmıştır. 2018'den itibaren artan ve 2019'da zirveye ulaşan antrenör davranışları üzerine yapılan yüksek lisans tezlerinde, özellikle Muğla Sıtkı Koçman ve Marmara Üniversiteleri'nin katkıları dikkat çekmekte olup, bu tezlerde %20 oranla liderlik davranışlarının en çok incelenen konu olduğu, %86.67 oranla nicel araştırma yöntemlerinin ve %93.33 oranla tarama modelinin tercih edildiği, veri toplama aracı olarak Sporda Liderlik Ölçeği'nin, analiz yöntemi olarak ise Bağımsız Gruplar t Testi'nin yaygın olarak kullanıldığı görülmektedir. Araştırma bağlamında diğer araştırmacılara nicel ve nitel yöntemlerin bir arada kullanılması, farklı liderlik türü ve ölçeklerinin daha fazla aktif olarak araştırmalara dahil edilmesi, farklı analiz yöntemlerinin kullanılması gerektiği önerilmiştir. &nbsp;</p> <p>&nbsp;</p> Oğuz ZEKİ Ahmet Naci DİLEK Telif Hakkı (c) 2024 Socrates Journal of Interdisciplinary Social Studies https://creativecommons.org/licenses/by/4.0 2024-06-28 2024-06-28 10 42 91 111 10.5281/zenodo.12584207 “DEPREM VE TOPLUMSAL CİNSİYETE DAYALI ZARAR GÖREBİLİRLİK: KADINLARIN KATMERLİ DEPREM DENEYİMLERİ, HATAY, 2023” BAŞLIKLI MALTEPE ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL ARAŞTIRMA PROJESİ BULGULARI https://socratesjournal.org/index.php/pub/article/view/417 <p>Projede, 6 Şubat 2023’te Kahramanmaraş merkezli gerçekleşen ve on bir ili etkileyen depremlerin ardından Hatay ilinde 18 yaş üstü kadınlarla afet sonrası dönemde toplumsal cinsiyete dayalı zarar görebilirlik ve bu zarar görebilirliği oluşturan koşulların kadınlar üzerinde yarattığı katmerli yük araştırılmıştır. Ünür’ün (2021) ekonomik, sosyal, fiziksel ve çevresel olarak belirttiği afet sonrası insani zarar görebilirlik kategorileri detaylandırılarak kadınların ekonomik özgürlüğü, istihdama katılımı, afet sonrasında giyim kuşama ilişkin yaşadıkları, hijyen, üreme ve cinsel sağlık konularındaki erişim sıkıntıları, bakım verme ve evi kurma, cinsel şiddete maruz kalma durumları üzerinden ele alınarak etnik ve sosyoekonomik yapının, afete yaklaşımın, eğitimin etkileri dikkate alınmış, kadınların kendini gerçekleştirme konusunda baskı görüp görmedikleri, nüfusa ilişkin kayıpların telafisinden sorumlu tutulma durumları (daha fazla çocuk doğurma konusunda baskı görüp görmedikleri) araştırılmış ve afet sonrasında yaşadıklarına ilişkin kontrolün kimde olduğunu düşündükleri ve dayanıklılık stratejileri görülmeye çalışılmıştır.</p> <p>Bu amaçla 6 Şubat 2023 Kahramanmaraş merkezli depremi Hatay’da yaşamış olan 18 yaş üstü kadınlarla derinlemesine görüşmeler ve odak grup görüşmeleri yapılmıştır. Kadınlar üzerinde oluşan katmerli yükte kuşaklararası farkların ve depremin ardından konteyner-kente gitmenin/evde kalmanın büyük etkisi olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Hatay ilinin Antakya, İskenderun ve Arsus ilçelerinde gerçekleşen çalışma, bu ilçelerin farklı sosyodemografik, sosyokültürel ve sosyoekonomik açılardan Hatay’ın farklılıklarını temsil edebilirlikleri göz önünde bulundurularak planmış ve katılımcılara kartopu yöntemiyle ulaşılmıştır. Depremin ardından konteyner-kente yerleştirilmiş kadınların daha fazla sorun yaşadığı tespit edilmiş ve özellikle dar bir alana sıkışma, sosyal bağların azlığı, sosyal normların gerilemesi (anomi), çocuklarla yaşanan sorunların artması ve ev içi emek paylaşımı gibi başlıklarda bu sorunların toplandığı görülmüştür. Ayrıca kadınların kuşaklararası yüklerine üç farklı yaş grubu özelinde bakılmış (18-39, 40-64, 65 ve üstü) ve deprem sonrası yükler bağlamında en çok 65 yaş üstü yalnız yaşayan kadınların zorlandığı görülmüş, 18-39 yaş arasının daha dirençli olduğu, 40-64 yaş arasının da sahip olduğu/bakmakla yükümlü olduğu çocuk sayısına bağlı olarak yükünün değiştiği saptanmıştır.</p> Kaya YÜKSEK Gökçesu AKŞİT DUDAKLI Telif Hakkı (c) 2024 Socrates Journal of Interdisciplinary Social Studies https://creativecommons.org/licenses/by/4.0 2024-06-30 2024-06-30 10 42 112 133 10.5281/zenodo.12598897