https://socratesjournal.org/index.php/pub/issue/feed Socrates Journal of Interdisciplinary Social Researches 2025-10-25T20:19:12+03:00 Editör socratesdergisi@gmail.com Open Journal Systems <p>Socrates Journal of Interdisciplinary Social Researches, Akademik Paylaşım Platformu Eğitim Ltd. Şti. kapsamında, Akademik Paylaşım Platformu Yayınevi tarafından yayınlanan açık erişimli, hakemli, uluslararası bir dergidir.</p> <p>2014 yılından bu yana yayın yapan ve dünya genelinde birçok akademisyeni bir araya getiren bu platform, disiplinler arası bir buluşma noktasıdır.</p> <p>Temel amacımız uluslararası akademisyenlere entelektüel bir platform sağlamaktır. Antropolojiden ekonomiye, dilbilimden sanat tarihine, beşeri ve sosyal bilimlerdeki öncü çalışmaları ile; sosyolojiden psikolojiye, halkla ilişkilerden uluslararası ilişkilere, kriminolojiden kadın çalışmalarına kadar geniş bir yelpazede, derinlemesine inceleme ve çeşitlilik sunarak bu zengin içeriklerin uluslararası arenada öne çıkmasını sağlıyoruz. </p> <p>Orijinal makalelerden teknik notlara, kapsamlı vaka çalışmalarından kitap incelemelerine kadar Socrates Journal, çeşitli yayın türleriyle bilgi paylaşımını desteklemektedir.</p> <p>Socrates Journal of Interdisciplinary Social Researches editörleri olarak, sizlerin kıymetli çalışmalarına ev sahipliği yapmaktan ve akademik yolculuğunuzda sizlere destek olmaktan onur duyarız.</p> https://socratesjournal.org/index.php/pub/article/view/601 ERİŞİLEBİLİRLİKTEKİ MEKÂNSAL EŞİTSİZLİKLERİN TÜKETİCİ TERCİHLERİ ÜZERİNDEKİ ETKİSİ: ALIŞVERİŞ MERKEZİ KULLANIMINA COĞRAFİ BİR YAKLAŞIM 2025-10-17T16:46:56+03:00 Yunus ERGÜN yunus.ergun_12@hotmail.com <p>Bu çalışma, kentsel alanlarda ortaya çıkan mekânsal eşitsizliklerin tüketici davranışlarına yansımalarını, alışveriş merkezi (AVM) kullanımı bağlamında incelemeyi amaçlamaktadır. Erişilebilirlik, mekânsal adalet ve ulaşım altyapısına erişim gibi mekânsal parametrelerin bireylerin AVM tercihleri üzerindeki etkisi coğrafi bir yaklaşımla değerlendirilmiştir. Bu tercihlerin sosyo-demografik değişkenlerle etkileşim içinde nasıl şekillendiği istatistiksel yöntemlerle analiz edilmiştir. Araştırma alanı olarak seçilen Gaziantep kentinde, 400 katılımcıdan elde edilen verilerle çok değişkenli istatistiksel analizler yapılmıştır. </p> <p>Veri toplama aracı olarak yapı geçerliliği sağlanmış bir anket formu kullanılmıştır. Toplanan veriler Açıklayıcı Faktör Analizi (AFA), Çoklu Doğrusal Regresyon, Lojistik Regresyon, Tek Yönlü Varyans Analizi (ANOVA), Kümeleme Analizi ve Korelasyon Analizi ile analiz edilmiştir. Faktör analizi, değişkenlerin “erişilebilirlik” ve “davranışsal eğilim” olmak üzere iki boyutta kümelendiğini ortaya koymuştur. Regresyon modelleri, mekânsal faktörlerin AVM tercihleri üzerindeki istatistiksel etkisinin sınırlı olduğunu gösterirken, lojistik regresyon sonuçları yeni bir AVM’nin açılmasına yönelik bireylerin davranışsal değişimlerinin mekânsal ve sosyo-demografik değişkenlerle zayıf ilişkili olduğunu ortaya koymuştur. ANOVA analizleri, eğitim ve gelir düzeylerine bağlı bazı davranışsal farklılıklara işaret etse de, bu farklılıkların çoğu istatistiksel anlamlılığa ulaşmamıştır. Kümeleme analizi, tüketicileri üç ana profilde sınıflandırmıştır: “Ulaşım Engelli Sık Ziyaretçi,” “Kolay Erişimli Sadık,” ve “Orta Mesafeli Planlı.” Korelasyon analizleri, değişkenler arasında genelde zayıf ilişkiler olduğunu, ancak ulaşım sorunları ile algılanan konum arasında anlamlı bir pozitif korelasyon bulunduğunu göstermiştir.</p> 2025-10-25T00:00:00+03:00 Telif Hakkı (c) 2025 Socrates Journal of Interdisciplinary Social Researches https://socratesjournal.org/index.php/pub/article/view/603 TÜRKİYE AS A TRANSIT ROUTE OF MIGRATION: SEABURNERS 2025-10-17T16:29:52+03:00 Saygın Koray DOĞANER sayginkorayd@gmail.com <p>This study focuses on Türkiye’s position as a transit country and analyzes <em>Seaburners </em>(2014) through the themes of migration, in-betweenness, and waiting. In this context, it explores how transit migration is materialized along Türkiye’s coastal and border zones. The aim is to reveal, through the film’s staging and narrative strategies, how Türkiye’s role as a passage country is constructed across spatial thresholds and everyday practices. The scope centers on transitional spaces such as the shoreline, the hut, and control points, as well as on long takes that render waiting permanent, the withdrawal of dialogue, the sound texture shaped by wind and waves, and the invisibility of migrant subjects. The method follows a qualitative, scene-based analysis in which camera placement, framing, editing rhythm, spatial composition, and sound design are examined according to their thematic density. The findings show that repetitive practices of inspection and documentation along the coast and in the town continually reproduce the border within daily life, that this external control turns into an inner sense of boundary within the characters, and that waiting evolves into the primary temporal mode of the transit experience. The silent presence of migrants highlights the fragility of identity and belonging, revealing the ethical and emotional weight of the transit route. In conclusion, the film moves beyond political discourse to convey the phenomenon of transit migration in Türkiye at the level of cinematic representation, exposing the border’s spatial and human dimensions with striking clarity.</p> 2025-10-25T00:00:00+03:00 Telif Hakkı (c) 2025 Socrates Journal of Interdisciplinary Social Researches https://socratesjournal.org/index.php/pub/article/view/604 OYUN TEMELLİ ÖĞRETİM YÖNTEMİYLE MATEMATİKSEL KAVRAM YANILGISINI İYİLEŞTİRME ÇALIŞMALARI: BİR EYLEM ARAŞTIRMASI 2025-10-17T16:44:23+03:00 Kevser GÜLEÇ kvsrrgulec@gmail.com Veli TOPTAŞ vtoptas@gmail.com <p>Bu araştırmanın amacı, ilkokul dördüncü sınıf öğrencileri için kesirler konusunda oyun temelli öğretim yöntemiyle matematiksel kavram yanılgısı fark etme ve iyileştirmektir. Eylem araştırması modeliyle tasarlanan çalışmada araştırmacı öğretmen süreci planlayan ve yürütendir. Araştırmada bir devlet ilkokulunda öğrenim gören 25, 4. Sınıf öğrencisine ön test ve son test yapılarak uygulama sürecinin çıktıları değerlendirilmiştir. Araştırmacı öğretmenin 5 haftalık süreç sonunda elde ettiği sonuçlara göre oyun temelli öğretimle yapılan kesir kazanımlarının anlamlı düzeyde fark yaratmaktadır. Ayrıca çalışmadaki bulgular, cinsiyet alt boyutuyla da ayrı ayrı incelenmiştir. Buna göre kız öğrencilerinin kavram öğrenimini ölçen başarı puanlarında erkek öğrencilere göre daha anlamlı bir artış gözlemlenmiştir. Çalışmanın sonuçlarına uygun olarak, matematikteki diğer kazanımların da oyun temelli öğretim ile verilmesi ve erkek öğrencilerinin öğrenme stillerine hitap eden farklı etkinlikler tasarlanması önerilmektedir.</p> 2025-10-25T00:00:00+03:00 Telif Hakkı (c) 2025 Socrates Journal of Interdisciplinary Social Researches https://socratesjournal.org/index.php/pub/article/view/609 BİLİM, SANAT VE TEKNOLOJİNİN RİZOMATİK AĞINDA POSTHÜMANİST ESTETİĞİN GROTESK ESTETİK ANALİZLERİ‎ 2025-10-22T09:16:17+03:00 Emine Saba BAKİ KILIÇAL e.sababaki@gmail.com Ferhat ÖZGÜR ferhatozgur@duzce.edu.tr <p>Bu çalışma, posthümanist estetik çerçevesinde grotesk ve rizomatik kavramların çağdaş plastik sanat üretimlerinde nasıl görünür kılındığını incelemektedir. Posthümanizm, insan-merkezli düşüncenin ötesine geçerek insan, teknoloji ve doğa arasındaki ilişkileri çoğulcu ve akışkan bir perspektifle ele alır. Metin, organsız beden, animacy, simbiyoz ve endosimbiyoz gibi kavramlar üzerinden, sanatçıların hibrit ve melez yaşam biçimlerini nasıl temsil ettiğini tartışır. Grotesk estetik, tarihsel kökenlerinden çağdaş sanat üretimlerine uzanarak, sınırları ihlal eden, ironik, karnavalesk ve dönüştürücü bir görsellik sunar. BioArt, performatif ve sibernetik çalışmalar, groteskin posthümanist yorumuna örnek teşkil eder; Thomas Feuerstein, Oron Catts, Ionat Zurr, Fan Xiaoyan ve Monster Chetwynd gibi sanatçılar, insan-merkezcilikten uzaklaşan, etik, estetik ve deneysel bağlamlarda hibrit ve akışkan bedensel veya mekanik-organik formlar üretirler. Çalışma, çağdaş sanatın posthümanist ve grotesk potansiyelini, estetik, etik ve kültürel boyutlarıyla ele almayı hedefler.</p> 2025-10-25T00:00:00+03:00 Telif Hakkı (c) 2025 Socrates Journal of Interdisciplinary Social Researches https://socratesjournal.org/index.php/pub/article/view/607 TEK KİŞİLİK OYUN, TEK KİŞİLİK PERFORMANS VE TEK KİŞİLİK ANLATININ TERMİNOLOJİSİ ÜZERİNE 2025-10-18T20:15:28+03:00 Hüseyin Emre ŞEN huseyinemresen@gmail.com Banu Ayten AKIN banu.akin@deu.edu.tr <p>Bu çalışma, tiyatro ve performans sanatları literatüründe sıklıkla birbirine karıştırılan üç temel kavramın-tek kişilik oyun, tek kişilik performans ve tek kişilik anlatı-kavramsal sınırlarını ve kesişim noktalarını kuramsal bir çerçevede incelemektedir. Araştırmanın amacı, bu terimlerin terminolojide farklılaştığını, çağdaş sahneleme pratiklerinde ise giderek nasıl iç içe geçerek melez bir yapıya dönüştüğünü ortaya koymaktır. Makale, öncelikle tek kişilik oyun biçimini dramatik yapı, metin bağımlılığı, karakterizasyon ve sahneleme unsurları açısından ele alarak klasik tiyatro geleneği içindeki yerini tanımlar. Ardından, 1960’lardan itibaren gelişen tek kişilik performans biçimi; bedensel mevcudiyet, doğaçlama, otobiyografik anlatı ve politik beden temsili bağlamında değerlendirilir. Son olarak, tek kişilik anlatı kavramı, sözlü kültür, hikâye anlatıcılığı ve öz-anlatı geleneğiyle olan bağı üzerinden çözümlemeye tabi tutulur. Çalışma, bu üç yapının karşılaştırmalı olarak incelendiği tablolarla desteklenmiş; <em>Krapp'ın Son Bandı, Bir Delinin Hatıra Defteri, Ben Anadolu, The Artist Is Present, Fires in the Mirror ve Maviydi Bisikletim</em> gibi örnekler üzerinden kavramsal farklılıklar somutlaştırılmıştır. Elde edilen bulgular, çağdaş tiyatronun giderek melezleşen doğasında bu biçimlerin artık kesin sınırlarla ayrılmadığını; metin, performans ve anlatının birbiriyle kesiştiği hibrit bir sahneleme anlayışının öne çıktığını göstermektedir. Sonuç olarak, “tek kişilik oyun” kavramı, günümüzde hem dramatik hem performatif hem de anlatısal özellikleri kapsayan geniş bir estetik alanı temsil etmektedir.</p> 2025-10-25T00:00:00+03:00 Telif Hakkı (c) 2025 Socrates Journal of Interdisciplinary Social Researches https://socratesjournal.org/index.php/pub/article/view/610 BETWEEN TWO MYSTICAL TRADITIONS: A COMPARATIVE SURVEY OF TURKISH ISLAM AND SHINGON BUDDHISM 2025-10-25T20:19:12+03:00 Ahmet Murat KADIOĞLU ahmetkadioglumurat@gmail.com <p>Bu çalışma, erken Cumhuriyet döneminin seküler reformlarıyla şekillenen Türk İslam anlayışı ile tantrik temellere dayanan ezoterik bir gelenek olan Japon Şingon Budizmi’ni karşılaştırmalı bir perspektifle ele almaktadır. Her iki dini gelenek; inanç sistemleri, ritüel pratikler, metafizik yaklaşımlar, mistik deneyimler, sembolizm ve toplumsal roller açısından tarihsel ve kültürel bağlamları içinde incelenmiştir. Türk İslamı, hilafetin kaldırılması ve dinin Diyanet İşleri Başkanlığı aracılığıyla kurumsallaştırılmasıyla birlikte daha normatif ve devlet denetimli bir yapıya bürünürken; Şingon Budizmi, tapınak merkezli özerk yapılar içinde ritüel özgünlüğünü korumuştur. Teolojik olarak Türk İslamı aşkınlık ve vahiy merkezli bir anlayışa dayanırken, Şingon Budizmi evrensel hakikatin sezgisel ve içkin olarak kavranmasını esas alır. Doktriner ve kurumsal farklılıklara rağmen, her iki gelenekte de mistik pratikler bireysel dönüşüm ve ruhsal olgunlaşmayı amaçlayan ortak yapılar ortaya koymaktadır. Çalışma, dini deneyimin kültürel ve tarihsel koşullara bağlı olarak farklı biçimlerde şekillense de, aşkınlık ve anlam arayışı bakımından evrensel bir ortak zemine sahip olduğunu göstermeyi amaçlamaktadır.</p> 2025-10-25T00:00:00+03:00 Telif Hakkı (c) 2025 Socrates Journal of Interdisciplinary Social Researches https://socratesjournal.org/index.php/pub/article/view/608 FRANSIZ DEVRİMİ VE BOLŞEVİK DEVRİMİ SÜREÇLERİNİN MALİYE KAPSAMINDAKİ BENZERLİKLERİ 2025-10-21T15:04:31+03:00 Şahin AY sahinay@siirt.edu.tr <p>Dünya tarihi açısından önemi büyük pek çok olay olmakla birlikte bazı olaylar hem yaşandıkları dönemi hem de sonrasındaki dönemleri etkilemişlerdir. Fransız Devrimi ve Bolşevik Devrimi de bu minvalde olaylardır. Bu devrimlerin olmasında pek çok sebep bulunmaktadır. Bu sebepler arasında ekonomik sebepler devrim süreçlerinin büyük kitlelere yayılması noktasında büyük önem taşımıştır. Hem Fransız Devrimi’nin hem de Bolşevik Devrimi’nin maliye kapsamında değerlendirilecek sebepleri arasında öncelikle vergi adaletsizliği, vergi yükü gibi kavramlar bulunmaktadır. Alt gelir gruplarının büyük vergi yükleri ile muhatap olmaları ile birlikte vergi ödemelerinde sınıflar arasında eşitsizliklerin bulunması bireylerin iktidara karşı tepkilerinde belirleyici olmuştur. Bununla birlikte gelir dağılımındaki adaletsizlikler hem Fransız toplumunda hem de Rus toplumunda huzursuzluklara yol açmış ve kitlesel tepkilerin doğmasına neden olmuştur. Ayrıca Fransa’nın hem 17. hem 18. yüzyıllardaki dış politikası neticesinde ülke birçok savaşa girmiş bu durum Fransız maliyesini olumsuz etkilemiştir. Benzer bir durum Rus maliyesi için de geçerlidir. Hem 19. yüzyıldaki savaşlar hem de 1905 Devrimi ile Birinci Dünya Savaşı, Rus maliyesini olumsuz etkilemiştir. Bu gibi durumlar her iki ülkenin de borçlanma yoluna gitmesine neden olmuş, ödenemeyen borçlar halk üzerinde yeni yükümlülüklerin doğması sonucunu doğurmuştur. Bu olumsuzluklar büyük kitlelerin devrim süreçlerinde belirleyici olması sonucunu doğurmuştur.</p> 2025-10-25T00:00:00+03:00 Telif Hakkı (c) 2025 Socrates Journal of Interdisciplinary Social Researches