@article{Muraz_2023, title={ÇAĞDAŞ BATI SANATI VE DİN İLİŞKİSİ ÜZERİNE}, volume={9}, url={https://socratesjournal.org/index.php/pub/article/view/230}, DOI={10.51293/socrates27-230}, abstractNote={<p>Sanatın doğuşuna dair çeşitli yaklaşımlar var olsa da en çok din ile ilişkisinin onu şekillendirdiğini söyleyebiliriz. Elbette ki, toplumların farklılıklarından doğan dinamikler ve diğer toplumsal kurumlar da sanatı şekillendirir ancak özelde ve genelde hayata yön vermesi bakımından dinin daha çok belirleyici bir güç olduğunu söylemek yerinde olacaktır. Rönesans’a kadar din (Hristiyanlık’ta) otorite aracı olarak sanatla kendini somutlaştırır. Aydınlanma ve sonrasında modernizmle devam eden süreçte toplumlar üzerindeki etkisi azalmaya başlar. Çünkü bu süreçte yaşanan hümanizm, akılcılık, sekülerizm gibi düşüncelerin yanı sıra keşifler, kentleşme, endüstrileşme gibi yenilikler toplumu köklü değişime uğratacak türdendir. Bu değişimler sonucu sanatçıların gelenekseli reddedip modern adımlar atma çabasıyla sanatın anlamı genişlemiş ve dönüşüme uğramıştır. Postmodernizm denilen 1960 sonrası dönem ise kendinden önce var olan dönemlere benzemez. Bu dönemin farklılığı çalkantılı bir şekilde ırk, kimlik, cinsiyet, politika, inanç vb. konular üzerinden yeni söylemler geliştirmesidir. Bireyselleşmenin ön planda olduğu bu dönem küreselleşmeyi de beraberinde getirmiştir. Dolayısıyla yeni anlamların üretildiği bir süreç olarak, sanatta da karşılığını bulup yeni yaklaşımlara yol açmıştır. Sonuç olarak çağdaş sanatın söylemleri ve pratikleri de kendinden önceki sanat anlayışından oldukça farklıdır. Bu sürecin anlatıları artık minör anlatılardır; öznel söylemler sanatı şekillendirmektedir. Sanatçıların değindikleri en önemli konulardan biri olan din, çağdaş sanatın sorgulama pratiklerinden yararlanılarak yücelik veya yerme gibi kavramlarla sanatta yeniden bir konu olarak yerini almıştır.</p>}, number={27}, journal={Socrates Journal of Interdisciplinary Social Studies}, author={Muraz, Özlem}, year={2023}, month={Mar.}, pages={24–34} }